17 Eylül 2010 Cuma

Barcelona Barcelona...

     İstanbul’a geldim sonunda. Tabi ki önce Sed dedim ve geldim Beylikdüzüne=) 3 gündür boş geçen bir dakikam yok, ve hepsi birbirinden keyifli=)

Düşündük, taşındık Barcelona’ya gidelim tatile dedik .Ama nerde biz bir dediğimizle yaptıramıyoruz ki istediklerimizi.Sonra da çalışalım para biriktirelim,öyle gidelim o zaman dedik=)Hal böyle olunca durum:”Hemşirelikten cumhuriyet başsavcılığına kadar ne iş olsa yaparız.”, dedik,ve ilk iş görüşmemize gittik bir süpermarkete.Bakma sen görüşmemiz dediğime çünkü ben çağrılmadım,ama Sed’le gittim şansımı deneyeyim diye.Girdik,böyle depo gibi bir yerde insan kaynakları,pardon gibisi fazla oldu bildiğin depo.O an anladım ki adamlar yalvarsa çalışamam ben orda.(yok be yalvarsalar çalışırdım belki ama neyse.)Yan tarafta tavukların konduğu buzdolabı,aklımdan binbir senaryo geçiyor,orda kilitli kalıyorum falan.Sonra hafiften de karanlık gibi,biri türkü söylüyor uzaktan...Felaket senaryolarına devam:Fatmagül’ün suçu ne derken Gamze nur’un suçu ne olmasın olay?=) Zaten Merter’de…=) Neyse,Sed girdi ilk olarak,10 dakika sonra çıktı.Sonradan öğrendim ki adam da 5dk telefonda konuşmuş.efendim,şartlarda anlaşamamışlar(!) e Sed anlaşamadıysa ben de anlaşamam çünkü cv de aynı kafa yapısı da aynı,her şeyimiz aynı=)Ortamı terk edip taksim’e geçtik=)
     Buraya kadar geldik,bir fal baktıralım dedim,o nedir!Bütün enerjim gitti.Bilmiyorum belki de duymak istediklerim söylenmedi diye,ya da hiç bir şey söylenmedi.Tek aklımda kalan:”bırak artık eskileri…” bir şey de bilemedi zaten ama staj konusunda söyledikleri çıkarsa sevinirim o ayrı=)
     İlk iş görüşmemem böyle sonuçlandı yani.Bakalım,ikinci iş görüşmem Salı.Bu sefer görüşme ama,çağrıldım.Aslında bir itiraf:çağırttım kendimi.Numarayı arayıp “beni aramışsınız” deyince başvurunuz için dediler,çağrılmış oldum yeniden.(evet öncekine gidememiştim,çağrılmışlığım var yani)
Bakalım Barcelona’ya gitmeye çalışma maceralarımızda nelerle karşılaşacağız daha…=)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder